15 Haziran 2015 Pazartesi

Bir Seramik Macerası

Ekim 2014'te Meldoş'un bizi süpriz olarak yazdırdığı seramik kursuna başladık.  Hocamız seramige gönül vermiş,  birçok başarıya imza atmış uluslararası bir sanatçıydı. Öğrenecek çok şeyimiz vardı.  25 TL'lik çamur paketimizi ve 10 TL'lik alet paketimizi alıp derslere başladık. Seramik Hocamız müfredata göre önce sucuk yapmayı öğretti.

Offff daha ilk giriş olan sucuk yapmada bile zorlandık bizler. Sucukla yaptığımız ilk çalışmalarımız kalemlik benzeri objelerdi. Perforasyon tekniğini kullanarak dilediğimiz tasarımları oyduk kalemliklerimize...

Birini kızıma birini eşime göre tasarladım.  Çizimim çok iyi olmadığı için netten bulup aldığım resimleri kopyalayıp çizdim, sonra oydum ilk çalışmalarıma. Sonra gidip oksitleri,  transparanları ve sırları aldık. Ürünlerimizi sırladık(boyadık).



Eşim bu hobinin çok zor olduğunu ama iyi eserler çıkaracağımı düşündüğünü söyledi,  destekledi hep. Ve kalemlik eşimin ofisinde beni anarak, severek kullandığı bir obje oldu.
                                

Bu da kursun bana kazandırdığı çok güzel ve iyi kalpli arkadaşım Belgin'in ilk ürünleri :

Çalışmalar için 3 gün kursa gittikçe arkadaşlıklarımız da gelişmeye başladı. Öncelikle masa arkadaşlıklarımız gelişti, minik gruplar oluşmuştu. Hocamız bizi kendi eserlerinin de yer aldığı İzmir Kadın Müzesine,  Radyo ve Demokrasi Müzesine götürdü.



Bu mini gezi ile kaynaşan mini gruplar, sınıf başkanımızın girişimiyle her özel günü kutlayıp daha özel kılmaya ve daha da kaynaşmaya başladı.
Sanatın bir ucundan daha önce ya da ilk kez tutan bizler hocamızın ittirmesiyle sürekli araştırıyor ve bulduğumuz eserleri örnek teşkil etmesi amacıyla birbirimizle atölye sayfamızda paylaşıyorduk.
Sucuktan vazolar yaptık.




Küp formlar çalıştık. Ben küp çalışmamı perforasyon tekniği ile takı kutusu olarak ürettim. Kardeşim en başından beri cok takdir etmişti bu zor hobiyi azimle zevkle devam edişimi. Bu kutu da kardeşimin sifonyerinde yer alıyor şimdilerde.

Sonra tablet çalıştık. En sevdigim tema olan deniz teması için bir çizim belirledim. Aşağıdaki kabartma(rölyef) usulü çalışmam 16 saatimi aldı.  Çok zor gelse de sonuçları sevdik.


(Hergün atölyede çokça yediğimiz doğrudur. Simit, kek ve pogaca çamura arkadaşlık etmiştir. )

Herkes öyle güzel tabletler yaptı ki, sabırla yapılan emekler duvarları süsleyince keyfini yaşamak kaldı geriye. İşte sınıfımızın çalışkan,  becerikli, şair, tatlı temsilcisi Esra'nın el emeği göz nuru tabletleri:


Tabak calışmayı ise hepimiz çok sevdik. Tabağım da deniz temalı balkonumda yerini aldı.


Bu da Meldosumun tabağı :

Sonra küre calışmayı öğrendik. Ben kürede ne yapacağımı netleştiremeden elim neye giderse onu çalıştım. Ortaya çıkan şeyi estetik hale getirmek için çoook uğraştım.  Bu arada ara tatil başladı.  Benim küre demlik olmuş ve tamamlanmak üzere eve gelmişti. Ara sıra okul çıkışı cuma akşamları atölyeye gelen kızım çok sevmişti çamuru. Eve getirince deli oldu sevinçten ve onun güzellesmesinde çook emeği oldu.

Sır (boya)seçimleri için Serant'a gittik sürekli. Değişik bir renk denemek istedim. Seçimim bu oldu.

Sonra hocamızın açtığı yarışma için aday oldu bu demlik. Yarışmaya hepimiz gecemizi gündüzümüze katarak hazırlandık. Sırlama ve fırınlama sonuçları kimimizi hüsrana uğratsa da birbirimizi hep moralman destekledik.


Sergiye hazırdık. İlk kez bir sergide bir ürünüm yer alıyor ve yarısma icin aday oluyordu.



Veee...ödüller açıklandı. Jüri özel ödülü almıştım.
Kızımın mutluluğu, ikimizin başarısı hep anılarımızda olacaktı.

Tüm arkadaşlarımın azmi ve başarısı ayrı bir mutluluk sebebi olmuştu. Meldosumun mansiyon ödülü alan güzel eseri şimdi salonunda gururla gözleri okşuyor.




Yarışma sonrası kutlamaya gittik. Sonra Bergama gezisi yaptık. Haftanın 3 gününü beraber geçirdik. Pikniğe gittik. Sergilere beraber katıldık.
Bu arada daha bir sürü şey ürettik. Fırının başında heyecanla sonuçları bekledik.
"Anne bu dantellerle ne yapacağım ben?" derken dantelli tabağımı yaptım. Keşke annem de görseydi...

Parkta bir workshop ve sergi yaptık. Bu da çok ses getirdi, mutlu olduk.


Seramik çok emek ve sabır isteyen ve süprizli bir sanat dalı. Çünkü ürününüz fırından çatlayarak ya da kırılarak çıkabiliyor ya da sırrınız  ( boyanız) beklentiniz dışında çıkabiliyor.

Kursumuzdan eli çabuk,  yetenekli ve özgün çalışan Neziha Hanım'dan da bu güzel örneği paylaşmak isterim. Şimdi yazlığını süslüyor.

Yaklaşık 8 ay süren kurs boyunca çok güzel arkadaşlık yaptık. Sergi sonrası röportajlarımızın oldugu bir Cd kaydımız ve sınıf başkanımızın yaptırdığı bir youtube videomuz bile var.

Hocamızın da hem grubu hem çıkardığımız işleri beğenmesi ile birbirimizden kopmadan seneye de beraber devam etmeye karar verdik.




6 yorum:

  1. Guzel yüzlü, guzel yurekli canım arkadaşım, ne kadar güzel anlatmissin seramik seruvenimizi. Ne kadar çok, ne kadar güzel eserler yapmışsın, çok az yapabildim ben derken. Elimden bu kadar geliyor, benden bu kadar mutevaziligini duymayayim bi' daha.Sevgilerimle. Belgin

    YanıtlaSil
  2. Müthiş bir yazı olmuş..

    YanıtlaSil
  3. Müthiş bir yazı olmuş:))

    YanıtlaSil
  4. Belgin cim Melda cım güzel yorumlarınıza çok teşekkürler. ..

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel anlatmışsın umarım seramik arkadaşlığı dostluga dönüşür

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Serpilcim...Umarım seramik ve dostluk hep devam etsin.

      Sil