10 Nisan 2012 Salı

HER ŞEYDE DANTEL VAAR! İŞTE DANTEL KIYAFETLER!





















Siz evlenirken annenizin verdiği dantelleri burun kıvırarak geri çevirin, ya siz, evdeki dantelleri çekmeceklerden çıkarmayın, sonra da son moda trendini yakalamak için harıl harıl dantelli kıyafet arayın!!!Siz yok musunuz siz! İnşallah gönlünüze göre bir dantelli kıyafet bulursunuz:)))






Bende dantelli bluz var ama kızım için bir DIY projem var; annemin bir dantel örtüsüden ona bir elbise yapmak!!!






Not: yukarıdaki resimleri People Style &Watch dergileriden aldım.







5 Nisan 2012 Perşembe

DAMLA ÇİKOLATALI KEK

KIZ ÇOCUĞU SAHİBİ OLMANIN AYRICALIĞI BU OLSA GEREK!



Allahın bildiğini kuldan niye saklayayım; hep kızım olsun istedim. "Allahım sağlıklı olsun kızım olsun" diye dua ettim. Sonunda kızım oldu, binlerce şükür, sağlıklı ve hayırlı evlat olsun...

Ama annem benden 2 kat fazla sevinmişti. Sanırım 2 hayırlı 2 iyi kalpli 2 vefalı çocuğu olduğu için...Annem "o sana birgün arkadaş olacak" derdi. Bunları büyüdükçe yaşamaya başlamak ayrı konu ama ben kız çocuğunun onu erkekten ayıran en derin ve en belki de en büyük özelliğini annemi kaybettikten sonra yaşayarak anladım.

Annemi kaybettikten sonra bir daha annemin sevdiği hiçbir yemeği yapamayacağımı düşünüyordum, dolapta onun sevdiği şeyleri gördükçe içim acıyordu. Birgün mısır ununu gördüm ve artık Karadeniz yemekleriyle bağımın kopacağını düşündüm. Halbuki kızımın en sevdiği şeyler mısır unuyuyla yapılanlardı; mısır ekmeği, guymak, mısır unuyla kızartılmış hamsi. Sonra iyi ki bunları yapmayı öğrendiğimi düşündüm. Sonra da bunları iyi ki kızıma öğretmeye başladığımı düşündüm. İşte tam da bu düşüncelerin içindeyken kızım bir gün dedi ki "anne canımız guymak istediğinde ben yapabilirim, merak etme büyükannem bana öğretti".

Arkasından taziye için İstanbul'dan arayan Aslı, katıldığı bir seminerden bana birşey aktardı ki bu da benim yapbozumun bir parçası olarak annemin acısını haffletecekti. Kız çocuk ailedeki gelenekleri devam ettirir, ailedeki kültürü sürdürür. Evet ben nasıl annemden aldığım kültürü, gelenekleri sürüdürüyorsam şimdi sıra kızım Berildeydi.

Beril sıradan bir akşam yemeği için sofraya gül yaprakları döküyorsa, peçeteleri üçgen yapıp katlayıp masaya öyle koyuyorsa, büyükannesinden birçok şeyi kapmış ve devam ettiriyor demektir.

Ona bu blogum ailesinin sofraları olarak hatıra kalsın istiyorum, tabii yemek sohbetleriyle...




Bu yazıyı şaşaalı bir davet sofrasıyla tamamlamak gerekirdi ama elimizde nefis bir kek var:


Bu keki http://www.yoncadanlezzetler.com/ 'dan buldum. O da tarifi, “Karamelli Kek”, Lezzet Dergisi, Altın Mutfak Serisi, Kekler kitabından almış(tarife kakao, fındık ve damla çikolata ekleyerek, karamele yer vermemiş).
Biz çok beğendiiiik.







DAMLA ÇİKOLATALI KEK





Malzemeler
2 yumurta
1 su bardağı toz şeker
3/4 su bardağı süt
1 çay bardağı sıvıyağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un
2 çorba kaşığı kakao
1 avuç fındık, kavrulmuş
1 avuç damla çikolata
Yapılışı
Yumurtalar ve şeker mikserle krema kıvamına gelene kadar çırpılır. Sıvıyağ ve süt eklenerek karıştırılır. Un, kabartma tozu, vanilya ve kakao elenerek eklenir. Fındıklar, rondoda irice çekilir ve unlanarak eklenir. Fırın kabı yağlanarak unlanır. Kek harcının bir kısmı kalıba dökülür, damla çikolata serpilir, tekrar kek karışımı dökülür, damla çikolata serrpilir ve kalan kek karışımı kalıba dökülerek, önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında 40 dk kadar pişirilir. Ilındıktan sonra kalıptan çıkarılır ve iyice soğuduktan sonra dilimlenerek servis edilir.




Ben keki pişirmek için 2 ayrı kap kullandım; biri dikdörtgen biri de gül şeklinde silikon kalıp. Gül şeklinde olanı sınıfına arkadaşlarına götüren kızım öğretmenine size kahverengi gül getirdim diye cilve bile yapmış:))))))))))




Sizler de yapın ve bizi anın....Afiyet olsun...

4 Nisan 2012 Çarşamba

MAYALI POĞAÇA

Geçen hafta annemin 40'ıydı. Evinin orada sokakta lokma döktürdük; lokma İzmirlilere özgü bir adet. Bir gün evde yapma şansım olursa paylaşırım.
Lokma dökülürken kızım merakla izledi. Gelip alıp gidenlerin bazıları annemi tanıdıklarından hüzünlü ve anılarla dolu bir gündü. Bu paylaşımlar kızımın acısını paylaşması için bir fırsat oldu. "Herkes büyükannemi çok seviyor" di mi diyerek gururla dolaştı ogün.
Umarım o da büyükannesinin onu ne kadar çok sevdiğini hep hatırlar...



Bu sıralar gene yemek dergileri atıyorum. İçlerinde ilgimi çekenleri kesip ayırdıktan sonra tabii...

Mayalı poğaça da onlardan biri. Kesinlikle tavsiye ediyorum çünkü kızım dahil evde herkes bu lezzete bayıldı.


MAYALI POĞAÇA
(25-26 adet)

Malzemeler:

1 yumurta (akı,sarısı ayrılır)

1/2 paket margarin veya tereyağı(ocakta eritilip ılıtılacak)

1/2 su bardağı sıvıyağ

3/4 su bardağı süt

1 paket yaş maya(40 g)

4 su bardağı un

1 çorba kaşığı şeker ve tuz

Üzerine serpmek için susam veya haşhaş tohumu

İçi için:

100g beyaz peynir veya lor peyniri

3 orta boy patates(haşlanmış)

1/2 demet maydanoz


Yapılışı:

Ilık sütün içine mayayı ve şekeri ilave edip mayanın kabarmasını sağlayalım. Elenmiş unun ortasını havuz gibi açalım. İçine mayalı sütü, yumurta akını, eritip ılıttığımız margarini, sıvı yağı, tuzu ekleyip hamuru yoğuralım. Hamur kabının ağzını örtüp ılık bir ortamda hamur 2 misli kabarana kadar mayalandıralım.

Bu arada poğaçanın iç harcını hazırlayalım. Haşlanmış patatesleri rendeleyerek ya da ezerek içine ezilmiş peyniri, kıyılmış maydanozu ekleyerek karıştıralım.

Mayalanan hamurdan yumurta iriliğinde parçalar koparıp önce yuvarlayıp sonra yassılatalım. Ortalarına hazırladığımız içten 1 çorba kaşığı ilave ederek hamur kenarlarını üstte toplayıp büzerek kapatalım. Margarinle yağlanmış fırın kabına hamurları ters çevirerek yerleştirelim. Hamurların ikinci kez mayalanması için oda sıcaklığında yarım saat daha bekletelim. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp susam serperek önceden ısıtılmış 190derece ısılı fırında altları üstleri pembeleşene kadar pişirelim.

Afiyet olsun.